Ana içeriğe atla

Yaşama Uğraşı


❝Aramızdaki uzlaşmazlığın gerçek, temel nedeni, onun her şeyi içinden geldiği gibi, eleştirmeden, istekle karşılamasında ve değer ölçülerinin yaygın, geleneksel ölçülere uymasında. Her şeyi, gerektiği gibi, bütün varlığıyla benimsiyor. Dağlardan nasıl içtenlikle hoşlandığını düşün; günlerini boşu boşuna geçirişini, sadece bunu yapmaktan duyduğu mutluluğu, o anda ne yapmaya karar verdiyse kendini tümüyle ona verme yeteneğini düşün. Sen ise, bedeninle ruhun arasındaki uyumu bozdun; kendine yön verme gücünden yoksun bir şekilde, şehvetli- trajik, korkak-yiğit, duyusal-ülkücü vb. gibi çelişkiler arasında yaşıyor, sarkacın bir o yana, bir bu yana hızla gidişini seyretmekten başka bir şey yapamıyorsun. O çöreğini yerken gözlerinle içtin onun güzelliğini. Yaradılışının elverdiğince senin için en iyi şeyleri diledi. Ama senin gözünde hayatın ve ölümün kendisi o. ikimiz arasında gene de odur kurban durumuna düşecek olan. [......]' O sağlıklı ve dengeli, sen ise hep bir doğrultuya dönüksün; o senden daha dengeli çünkü sen düşüncelere dayanarak yaşıyorsun, o ise gerçeklere; gerçekler ise hiçbir zaman dengesiz, hiçbir zaman yanlış değildir. Kötülük hep dengesiz olan taraftan gelir, gerçekçi olandan değil. Bütün olanlara rağmen, ben hiçbir zaman onun kurbanı olamam. O ise, evet, bin türlü yoldan benim kurbanım olabilir. Bu da züğürt tesellisi. ❞

________________________________________
[Cesare Pavese - Yaşama Uğraşı, 3 Ocak 1938]

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Yalnız Hüznü Vardır Kalbi Olanın

IV hüzün yalındır-dağdan aparılmış kar topakları gibi yel ki ince ipince bir teldir kopmuştur insan  azar azar kopmuştur yalnız hüznü vardır kalbi olanın hüzün öylece orta yerdedir tuhaf bir yarma yaşanıyordur çepeçevre şeytan kilitleri sınav | İlhami Çiçek

Cananını Kasteder

Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder Serviden söz açanlar endamını kasdeder Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip Şiir o ki sadece cananını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır Lebun yadına lal-u mercan mıdır Gönülde ne var ise faş etti göz Seni sevdiğim yar pinhan mıdır Gözüm ile derya nice bahseder Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır Gönül ızdırap ile oldu helak Gelin görün ol afeti can mıdır Demiş Avni’ye ben cefa etmezem Ona cevreden yoksa devran mıdır Avnî Kasd: Niyet. Tasavvur. İsteyerek. Niyet ederek. Dil-ber: (Farsça) Gönül alan, kalbi çeken. Güzel, dilber. Vâsıl: Ulaşan, erişen, kavuşan. Hakka vâsıl olan. Dâr: Yer, mekân, konak. ...