''Bay Mistik kurnazdır.
Sahib-it-taktiktir.
Küfreder. ‘Küfür ediyorsun!’ der. Müfteridir. İftiraya uğradığını söyler.
Bay Mistik o kadar kurnazdır ki bu marifeti yüzüne vurulduğu zaman :
“- İspat edin! diye böbürlenir.
Çünkü Bay Mistik bilir ki, onun küfürbazlığını, müfteriliğini, jurnalcılığını ispat etmek için, şimdiye kadar yaptığı ‘polemik’leri teker teker, yeni baştan neşretmek lazımdır. (…)
Halbuki bu yapılmaya değer bir iş değildir. Hem çok uzun sürer, çok yer tutar, hem de bilineni bir daha bildirmek gibi komik bir şey olur. (…)
Dedim ya, Bay Mistik kurnazdır.
Sahib-it-taktiktir.
İşte yine bu kurnaz Bay Mistik’e ‘iftira?!’ ediyorum. Diyorum ki :
Onun kurnazlığı bir fırıldağın kurnazlığı gibidir.
Bir bakarsınız : hudutsuz mücerret ‘hürriyet’ taraftarıdır. Sonra döner, ‘disiplinli’ hürriyetten yana çıkar. (…)
Bir bakarsınız : ‘izm’le biten her çeşit mefhumun düşmanıdır. Sonra döner, bazı ‘izm’li mefhumlara bağlanır.
Babıâli caddesinde Kont de Larok gibi dolaşıp, taktik icabı, haykırır :
- Var mı bana yan bakan? Biz adamı ‘Höt!’ diyip kaçırırız! Karşımızda kimse dikiş tutturamaz! (…) Biz biliriz, başkası bilmez… (…) Sosyoloji mi istersin? Buyur!.. Felsefe mi?.. Âlâsı bizde!.. Edebiyat mı? Gel öğretelim!.. Doktorluk, mühendislik, hepsi bizde!.. (…)
O yine, ister geçen seferki adıyla, ister başka bir isimle, başka bir imzayla göstersin kendini. Biz de elimizden geleni yapmaya çalışır, Bay Mistik’in kurnazlıklarını ve taktiğini incelemeye devam ederiz…”
NazımHikmet
Yorumlar
Yorum Gönder