Ana içeriğe atla

Mapushane Kapısı


İbrahimBalaban - Mapushane Kapısı

Balaban'ın bu ''Mapushane Kapısı'' resmi için NazımHikmet şiir de yazmıştır:

Altı kadın vardı demir kapının önünde,
Beşi toprağa oturmuş , ayakta biri;

Sekiz çocuk vardı demir kapının önünde,
Besbelli henüz öğrenmemişler gülmeyi;

Altı kadın vardı demir kapının önünde,
Ayakları sabırlı , ellerinde keder;

Sekiz çocuk vardı demir kapının önünde,
Cin gibi bakıyor kundaktakiler;

Altı kadın vardı demir kapının önünde,
Sımsıkı gizlemişler saçlarını;

Sekiz çocuk vardı demir kapının önünde,
Biri kavuşturmuş avuçlarını;

Bir jandarma vardı demir kapının önünde,
Ne dost ne düşman , nöbet uzun hava sıcak;

Bir beygir vardı demir kapının önünde,
Nerdeyse ağlayacak;

Bir köpek vardı demir kapının önünde,
Burnu kara , tüyü sarı;

Kamış sepetlerde yeşil biber vardı,
Torbalarda kömür , heybelerde soğan sarımsak;

Altı kadın vardı demir kapının önünde
Ve demir kapının ardında beşyüz erkek
Vardı efendim;

Altı kadından biri sen değildin ama
Beşyüz erkekten biri bendim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Yalnız Hüznü Vardır Kalbi Olanın

IV hüzün yalındır-dağdan aparılmış kar topakları gibi yel ki ince ipince bir teldir kopmuştur insan  azar azar kopmuştur yalnız hüznü vardır kalbi olanın hüzün öylece orta yerdedir tuhaf bir yarma yaşanıyordur çepeçevre şeytan kilitleri sınav | İlhami Çiçek

Cananını Kasteder

Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder Serviden söz açanlar endamını kasdeder Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip Şiir o ki sadece cananını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır Lebun yadına lal-u mercan mıdır Gönülde ne var ise faş etti göz Seni sevdiğim yar pinhan mıdır Gözüm ile derya nice bahseder Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır Gönül ızdırap ile oldu helak Gelin görün ol afeti can mıdır Demiş Avni’ye ben cefa etmezem Ona cevreden yoksa devran mıdır Avnî Kasd: Niyet. Tasavvur. İsteyerek. Niyet ederek. Dil-ber: (Farsça) Gönül alan, kalbi çeken. Güzel, dilber. Vâsıl: Ulaşan, erişen, kavuşan. Hakka vâsıl olan. Dâr: Yer, mekân, konak. ...