Kızını, İtalya'nın en zengin, en rahat delikanlısı
Kont Ciano ile evlendiren ve kendisi
Prens Torlonya'nın armağanı Villa Torlonya'da
oturan büyük idealist Sinyor Mussolini,
İtalyan Ansiklopedisi'nin «F» harfinde
faşizmin ne demek olduğunu anlatırken der ki:
«Faşist, rahat hayata hor bakar...
Yeryüzünde saadetin mümkün olacağına inanmaz.»
Faşizmin bu «rahat hayata hor bakmak ve yeryüzünde
saadete kavuşmamak» nazariyesi, büyük bir ciddiyet
ve samimiyetle «Cartieri Popolari - Halk Mahallelerinde» gerçeklendirilmiştir.
Banka Komerçiale'de direktörlük ve İtalyan finansına
Sezar'lık eden Lehli Töplitz'in en yakın dostu
İl Duçe Benito Mussolini, yine «F» harfinde
faşizmin tarifini yaparken şöyle der:
«Faşizm için her şey devletin içindedir.
Devletin dışında manevî veya insanî hiçbir şey yoktur,
her şey değersizdir.»
Bu derin, bu erişilmez faşist görüşünün nasıl
gerçekleştiğini anlamak için, Bertolino Splandit Otel'in
İtalyan güneşlerinden daha ışıklı salonlarında
toplananlara yükselmek değil,
«Cartieri Popolari - Halk Mahallelerinde»
oturanlara inmek gerektir.
Bu mahallelerin oturucuları, gerçekten de
büyük bir enerjiyle, devletin hapishaneleri,
vergi daireleri ve polis karakolları içine alınmışlar,
onlara devletin dışında her şeyin değersiz olduğu,
gerçekten de anlatılmıştır...
Yine İtalyan Ansiklopedisi'ndeki «F» harfine
faşizmin tarifini yaparak ün veren ve böylelikle
büyük ansiklopedilerin nasıl birer bitaraf bilgi eserleri
olduklarını ispat eden İtalyan kurtarıcısına göre:
«Faşizmin anladığı hayat ciddî, ulvî ve dinîdir..»
Bu, gerçekten de böyledir.
Gerçekten de, yalnız Roma'nın Cartieri Popolari'sinden değil, bütün İtalya şehir ve köylerinin Halk Mahallelerinden,
karınları kaburgalarına yapışmış on binlerce
aç orospu yetişmekte ve bunlar böylelikle faşizmin
anladığı ciddî, ulvî ve dinî hayata kavuşturulmaktadırlar.
Fakat, sana şunu söylemeliyim ki,
Cartieri Popolari oturucularının birçoğu, ne yazık ki, Ansiklopedi'de yapılan bu tarifleri anlamamakta ve
çok daha az ciddî, ulvî ve dinî de olsa,
kendilerine göre faşizmi şöyle incelemektedirler:
«Bazı muayyen şartlar altında burjuva emperyalist,
irtica saldırısının ilerlemesi faşizm biçimini alır.
Faşizm, finans kapitalinin en mürteci, en şovenist
ve en emperyalist unsurlarının açık, terörist diktasıdır.
Faşizmi doğuran muayyen, tarihî şartların başlıcaları şunlardır:
«Kapitalist münasebetlerinin kararsızlığı,
deklase olmuş sosyal unsurların çokluğu,
şehir ve köy küçük burjuvazisinin ve geniş
bir münevverlik yığınının yoksulluğa düşmesi,
proletaryanın uyandırdığı dehşetli korku.»
(NazımHikmet / Taranta Babu'ya Mektuplar)
Yorumlar
Yorum Gönder