-bir umudumuz kaldı elimizde
şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı
iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan
fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı
baretli sarı yelekli bir kravat
vuruyor ilk malayı bu yalana
iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez
nasırlara deva olamayacaksa nivea
pijamalarıyla kızlar o dev aynasında
foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la
-iş hiç bitmez
bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın
çocuk kanları boğuyorken mürekkebi
kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda
bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik!
kederlerine barkod vurulmuş dünyanın
balta girmemiş ormanları da kalmadı
burkukları saracak iprek kumaş
yarayı sağaltacak hint yağı
yani ki vurulduğumuzla kaldık
bire on metre kare dükkan için
birbirlerini vururken oğullar kızlar
bir adam gecelerden kovulurken
doğranırken şehrimizin takımı
kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl
kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar
çukurda tepinen çocuklar gibi
sırt değil kamburumuzu çevirdik
şimdi huş ağacından bir masa kıpkırmızı
sedirden oyma kapı kapanmış
merhamet içeride değil
bir siki andırmayan baldırı çıplak
insanlara vururken ışık -ortadoğu sarısı
ayva göbekli karılarını düşünürken
kravatlı kol düğmeli praglı adamlar
yorgun halkların kederiyle mayalanmış
bilmem ne serisi şaraplarını yudumluyor
donun tumanın sığmadığı birinin elinde
ucu hınçla bilenmiş bir pergel
sanki ademin belkemiğine saplanmış
ramazan arslan
Yorumlar
Yorum Gönder