Ana içeriğe atla

Malcolm'den Şiir



Bir taş at.
Bir taş daha at. 
Bir şiir ateşle. 
Bir yumruk yükselt. 
Sesini yükselt. 
BİR ÇOCUK YETİŞTİR. 
Bir maske tak. 
Duvara bir slogan yaz. 
Şehitleri an. 
Bir hayal kur. 
BİR BARİKAT KUR. 
Tarihine sahip çık. 
Sokaklara sahip çık. 
Bir slogan at. 
Bir kurşun at. 
Bir tohum ek. 
Bir ateş yak. 
Bir cam kır. 
TERLE. 
Sahte belge düzenle. 
Bir bildiri bastır. 
Bir kanun kaçağını barındır. 
Bir yara sar. 
Bir dosta sevgi göster. 
SİLAHINI TEMİZLE. 
Hakikati söyle. 
Bir miting düzenle. 
Arkanı kolla. 
Gökyüzüne bak. 
İZ BIRAKMA. 
İşçilerden öğren. 
Bir yoldaşa öğret. 
Bir hücreyi ziyaret et. 
BİR SAVAŞ ESİRİNİ KURTAR. 
FBI’ın gizli dosyalarını çal. 
Kendi kalbini çal. 
Parolayı aklında tut. 
Bir aynasızı silahlandır. 
Bir füzeyi çalışmaz hale getir. 
Bir fıkra anlat. 
Bir plan yap. 
Bir ümit ışığı gör. 
İsmini değiştir. 
Bir teoriyi test et. 
Bir dogmaya meydan oku. 
Korkunu kullan. 
Bir damla gözyaşı akıt. 
HARİTAYI İNCELE. 
Hainlerle hesaplaş. 
Ağırlığını hakkıyla taşı. 
Biraz daha ağırlık kazan. 
Sevmek için mücadele et. 
SEVDİĞİNİ BİR DAHA SÖYLE. 
Sınırı aş.

El Hac Malik el-Şahbaz

Malcolm X

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Ben Dirimle Doğrulurken

Sis boruları ötmeğe başladı yavrular Şimdi oradalar - Aşk delice kımıldamalı yatağından Sen bir yıldız kaymasıyla yatağından Üstüne alevleri alarak Kemikli bir aşk gencinin kollarından tutarak Sen kanın damarlara tutunamadığı anlardan Beni karnınla Bir göz boğuşmasına daha kandırarak Bul içe kapanık hayvanlarımı yalvarmalarınla Üzülmüş Belki dünya ile horlanmışım Ansızın çık oradan görün orada Bu siyah basmış kara akar deme - Başka olmalı gövdemi denetleyişin                               aşka hazır olan ... LARDAN. OKADIN'lardan Halk aşksızsa sokaklar           banka dükkânlarıyla doludur Ellerimi kâlb olmayan sularla                 ıslamaya alışır o kızlar - işte artık kaçmak - işte durmadan karşımızdayken bile - - ılık e...

Kurnaz Bay Mistik

''Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. Küfreder. ‘Küfür ediyorsun!’ der. Müfteridir. İftiraya uğradığını söyler. Bay Mistik o kadar kurnazdır ki bu marifeti yüzüne vurulduğu zaman : “- İspat edin! diye böbürlenir. Çünkü Bay Mistik bilir ki, onun küfürbazlığını, müfteriliğini, jurnalcılığını ispat etmek için, şimdiye kadar yaptığı ‘polemik’leri teker teker, yeni baştan neşretmek lazımdır. (…) Halbuki bu yapılmaya değer bir iş değildir. Hem çok uzun sürer, çok yer tutar, hem de bilineni bir daha bildirmek gibi komik bir şey olur. (…) Dedim ya, Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. İşte yine bu kurnaz Bay Mistik’e ‘iftira?!’ ediyorum. Diyorum ki : Onun kurnazlığı bir fırıldağın kurnazlığı gibidir. Bir bakarsınız : hudutsuz mücerret ‘hürriyet’ taraftarıdır. Sonra döner, ‘disiplinli’ hürriyetten yana çıkar. (…) Bir bakarsınız : ‘izm’le biten her çeşit mefhumun düşmanıdır. Sonra döner, bazı ‘izm’li mefhumlara bağlanır. Babıâli caddesinde Kont de Larok gibi dolaşı...