Ana içeriğe atla

Bi' Bakarmısın-ız

Efendim bundan önceki paylaşımda, Ergin ağabeyin Türkiye Kadar Bir Çiçek şiirini paylaştık.Altına da soundcloud bağlantılı, İsmail Kılıçarslan'ın okuduğu bu şiiri kendi sc hesabımda paylaştım. Bu soundcloud hesabını da nereden baksanız aktif kullanmaya başladık. Gerçi herhalde belli bir dakika sonrası para ödemek gerek. Neyse o gün gelince düşünürüz bir yolunu. Benim yollamam o ki youtubedan sonra bu hesabı da takip etmeniz.

Youtube bu arada Ramazan Arslan. Aramaya yazdığınızda çıkan ilk sonuç bizim kanal olacak. Ha bulamadınız varsayalım, elinde keleş, yanında gül, kolunda sargı, yüreğinde tortop umudu taşıyan esmer, zayıf, ince bıyıklı, hafif çekik gözlü, üstü başı biraz toz duman olan Afgan bir genç. Ha işte bizim kanal o. Hatırlatalım dedik.
Yine de bulamazsanız,

https://www.youtube.com/channel/UCE11cm1LJzonvH1BBUokiSQ


Neyse...

Soundcloud da ücretsiz bir platform. Ve güzel yani. Başka bir şeyi yok. Böyle nadir, nadide, narin, nahoş, nazik, nail, nahif, nazif, namdar parçalar isterseniz taaaaam size göre. Eee gelin beraber orada da demin dibine vuralım.

Şuraya link bıraktım beklerim: https://soundcloud.com/rnarslan


Bakın Refik Durbaş ne diyor,

Fala mı inanırdım artık, kelimelere mi
su terazilerine ölü tüccarlarına
geceye ve gündüze mi

O gitti. Bir sevdaya yasladı kendini
Ben kaldım. Yalnızlıkla karşıladım her şeyi.



Sizi diyorum hoopp. Beni karşılayın, ey hayat rengini sazendelik sanan yırtlaz kalabalık !


(Burada geçen herhangi bircümle bilfiil ben tarafından teliften, nazardan, kemgözden korunmaktadır. Lütfen siz de tüm bunlardan korunmak için, OKUyun!





                                                                   herkese mermi, size çiçek..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Ben Dirimle Doğrulurken

Sis boruları ötmeğe başladı yavrular Şimdi oradalar - Aşk delice kımıldamalı yatağından Sen bir yıldız kaymasıyla yatağından Üstüne alevleri alarak Kemikli bir aşk gencinin kollarından tutarak Sen kanın damarlara tutunamadığı anlardan Beni karnınla Bir göz boğuşmasına daha kandırarak Bul içe kapanık hayvanlarımı yalvarmalarınla Üzülmüş Belki dünya ile horlanmışım Ansızın çık oradan görün orada Bu siyah basmış kara akar deme - Başka olmalı gövdemi denetleyişin                               aşka hazır olan ... LARDAN. OKADIN'lardan Halk aşksızsa sokaklar           banka dükkânlarıyla doludur Ellerimi kâlb olmayan sularla                 ıslamaya alışır o kızlar - işte artık kaçmak - işte durmadan karşımızdayken bile - - ılık e...

Kurnaz Bay Mistik

''Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. Küfreder. ‘Küfür ediyorsun!’ der. Müfteridir. İftiraya uğradığını söyler. Bay Mistik o kadar kurnazdır ki bu marifeti yüzüne vurulduğu zaman : “- İspat edin! diye böbürlenir. Çünkü Bay Mistik bilir ki, onun küfürbazlığını, müfteriliğini, jurnalcılığını ispat etmek için, şimdiye kadar yaptığı ‘polemik’leri teker teker, yeni baştan neşretmek lazımdır. (…) Halbuki bu yapılmaya değer bir iş değildir. Hem çok uzun sürer, çok yer tutar, hem de bilineni bir daha bildirmek gibi komik bir şey olur. (…) Dedim ya, Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. İşte yine bu kurnaz Bay Mistik’e ‘iftira?!’ ediyorum. Diyorum ki : Onun kurnazlığı bir fırıldağın kurnazlığı gibidir. Bir bakarsınız : hudutsuz mücerret ‘hürriyet’ taraftarıdır. Sonra döner, ‘disiplinli’ hürriyetten yana çıkar. (…) Bir bakarsınız : ‘izm’le biten her çeşit mefhumun düşmanıdır. Sonra döner, bazı ‘izm’li mefhumlara bağlanır. Babıâli caddesinde Kont de Larok gibi dolaşı...