Ana içeriğe atla

Türkiye Kadar Bir Çiçek



Soğuk suda çarpa çarpa yıkadım Yüzümün niyeti bir aşk şiiri
Ayçiçeği Gümüş çiçeği, Kavun Karpuz Mevsimi Çiğdem: yağmur sonu çiçeği İlk cemreden sonra bulduğumuz çiçekler
Gül güldür, Gül de güldür Ben bu kadar anlarım bu işten
Ekinler sarardı biçtik güz geldi Eskiden sevdiğim kızlar çiçeği Öpemedik birbirimizi işte bunun çiçeği Tay gibi dururdu tay gibi bir kız çiçeği
Benim poliste kaydım varmış, hohho Poliste kaydı olmanın çiçeği
Bir dâvet olan çiçek Süslerler eteklerini kikirdeyerek Kaymakam evlerinde yastık çiçeği Diz çiçeği. Türkçenin en ayıp kelimeleri Dul, Baldız, Bizim Güveyi Bacanak çiçeği, ayıp çiçekler
Yüzünün ve taranmanın çiçekleri Entarin düzelirken açan çiçek Bir dâvettir çiçek ve çok kere gidilemez İnsanın dairede işi vardır çünkü
Amerikan polisinde bile fotoğrafım var, hah Hangi hırsızın polisi, hani ev sahibi
İyisin sevgilim, aceleci ve sabırlı Belki de barışa bir savaşla varılır Çünkü işleten sevgiyi Öfkenin kurucu meclisidir Tarihi hızlandırmanın çiçeği
Senin saçlarında bir Macar kırmızı var El yazması Kur’anlar ve Benim yanaklardaki Çerkeslik Daha bir sürü çiçekler
Senin de bir kaydın bulunmalı loy İyisin, demek ki iyisin, sabırlı ve aceleci
Kadınlar Mevlûdu, şerbet çiçeği Geldibirakkuşkanadıylarevân ve benim uykum Ki güzel çiçektir her zaman Hâfız kadınların fingirdekleri Tüccar, telsizciler, terlikçiler Aklımda bir kasabanın çiçeğini tamamlar Hamamı hergün turşu kokar
Demek, düğünlerde böyle oynarlar Gözleri duvarlara, tavana bakar Köylerin solgun aşk çiçeği Düğün ne kadar uzundur, Sağdıç çiçekleri Güveyi pencereden bir silâh atar Kızevi utanarak tarar sakalını Göğe bir duman çiçeği salınır
Kaydımız olsa da olmasa da sevgilim, ohho Kaç kere yıkadık birbirimizi
Ayçiçeği İş becermişlerin yüzündeki çiçek Kurtuluş Savaşının kaşındaki çiçek Asyada kabaran ekmek çiçeği Beş bin yaşından bir komutan
Sen bu kadar yüreklisin İnce çekingenlik çiçeği Ha dediklerinde dağda olursun Ha diyeceklerin ağzındaki çiçek Umudun çiçeği Türkiye kadar bir çiçek
Yüzünün niyeti bir aşk çiçeği Bir kalkışma yüreğindeki çiçek
Ergin Günçe
              

İsmail Agacım Okudu, Arkaya Max Koyduk  İşte Bunun Çiçeği 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Ben Dirimle Doğrulurken

Sis boruları ötmeğe başladı yavrular Şimdi oradalar - Aşk delice kımıldamalı yatağından Sen bir yıldız kaymasıyla yatağından Üstüne alevleri alarak Kemikli bir aşk gencinin kollarından tutarak Sen kanın damarlara tutunamadığı anlardan Beni karnınla Bir göz boğuşmasına daha kandırarak Bul içe kapanık hayvanlarımı yalvarmalarınla Üzülmüş Belki dünya ile horlanmışım Ansızın çık oradan görün orada Bu siyah basmış kara akar deme - Başka olmalı gövdemi denetleyişin                               aşka hazır olan ... LARDAN. OKADIN'lardan Halk aşksızsa sokaklar           banka dükkânlarıyla doludur Ellerimi kâlb olmayan sularla                 ıslamaya alışır o kızlar - işte artık kaçmak - işte durmadan karşımızdayken bile - - ılık e...

Kurnaz Bay Mistik

''Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. Küfreder. ‘Küfür ediyorsun!’ der. Müfteridir. İftiraya uğradığını söyler. Bay Mistik o kadar kurnazdır ki bu marifeti yüzüne vurulduğu zaman : “- İspat edin! diye böbürlenir. Çünkü Bay Mistik bilir ki, onun küfürbazlığını, müfteriliğini, jurnalcılığını ispat etmek için, şimdiye kadar yaptığı ‘polemik’leri teker teker, yeni baştan neşretmek lazımdır. (…) Halbuki bu yapılmaya değer bir iş değildir. Hem çok uzun sürer, çok yer tutar, hem de bilineni bir daha bildirmek gibi komik bir şey olur. (…) Dedim ya, Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. İşte yine bu kurnaz Bay Mistik’e ‘iftira?!’ ediyorum. Diyorum ki : Onun kurnazlığı bir fırıldağın kurnazlığı gibidir. Bir bakarsınız : hudutsuz mücerret ‘hürriyet’ taraftarıdır. Sonra döner, ‘disiplinli’ hürriyetten yana çıkar. (…) Bir bakarsınız : ‘izm’le biten her çeşit mefhumun düşmanıdır. Sonra döner, bazı ‘izm’li mefhumlara bağlanır. Babıâli caddesinde Kont de Larok gibi dolaşı...