Ana içeriğe atla

Takılar


Çıplaktı sevgili ve bildiğinden gönlümü okşadığını
Yalnız çın çın öten takılarını bırakmıştı üstünde,
Zafer kazanmış havası veriyordu pahalı takıları
Mores kölelerinin taktıkları mutlu günlerinde.
Bu parıltılı metal ve taş dünyasının o dansettiğinde
Çıkardıkları canlı mı canlı ve alaycı gürültüsü,
Kendimden geçiriyor beni, seviyorum delicesine
Sesi ışığa karıştıran nesnelerin görüntüsünü.
Uzanmıştı, okşayıp sevmeye bırakmış kendini,
Keyifle gülümsüyordu divanın üstünden
Derin aş kıma, tatlı aşkıma deniz gibi,
Yalıyarına yükselircesine ona doğru yükselen.
Eğitilmiş kaplan gibi bana dikmişti gözlerini,
Belirsiz ve düşçü bir havayla çalımlar atıyordu
Ve şehvetperestlikle birleşen iç temizliği,
Değişimlerine yeni bir çekicilik katıyordu;
Kolu ve bacağı, baldırı ve kalçaları kaygan
Yağ gibi, kuğununkiler gibiydi kıvrıntıları,
Geçiyordu ışıltılı ve erinçli gözlerimin önünden
Göbeği ve göğüsleri, üzüm bağımın o salkımları;
İlerliyorlardı, kötülük meleklerinden daha tatlı,
Ruhumun için e girdiği dinginliği bozmak için,
Sessiz ve yalnız, üstünde oturduğu
Billur kayasını rahatsız etmek için.
Yeni bir resimde birleştiğini görüyordum sanki
Antiop’un kalçalarıyla büstünü bir tüysüzün
Kalçaları yüksekte kalmış, alçakta beli.
Harikaydı bu yaban ve esmer tene sürülen düzgün!
Yalnız bir yuva gibi, ölmeye boyun eğen
Lamba odayı aydınlatıyordu,
Her seferinde parıldayan bir iç geçirirken
Amber renkli bu teni kan basıyordu!
Charles Baudelaire

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Yalnız Hüznü Vardır Kalbi Olanın

IV hüzün yalındır-dağdan aparılmış kar topakları gibi yel ki ince ipince bir teldir kopmuştur insan  azar azar kopmuştur yalnız hüznü vardır kalbi olanın hüzün öylece orta yerdedir tuhaf bir yarma yaşanıyordur çepeçevre şeytan kilitleri sınav | İlhami Çiçek

Cananını Kasteder

Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder Serviden söz açanlar endamını kasdeder Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip Şiir o ki sadece cananını kasdeder Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır Lebun yadına lal-u mercan mıdır Gönülde ne var ise faş etti göz Seni sevdiğim yar pinhan mıdır Gözüm ile derya nice bahseder Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır Gönül ızdırap ile oldu helak Gelin görün ol afeti can mıdır Demiş Avni’ye ben cefa etmezem Ona cevreden yoksa devran mıdır Avnî Kasd: Niyet. Tasavvur. İsteyerek. Niyet ederek. Dil-ber: (Farsça) Gönül alan, kalbi çeken. Güzel, dilber. Vâsıl: Ulaşan, erişen, kavuşan. Hakka vâsıl olan. Dâr: Yer, mekân, konak. ...