Ana içeriğe atla

tek tığlı terli terzi - ramazan arslan

hatırla yakınlığım tavan ve gözlerim arasındaki boşluk
kadar yakın kadar uzak kadar boşluk 
uyku bilmem rüyalarımda kendimi ırgalarım 
belki de bu suya tersinden bırakıldım 
bana ölürken adımı hatırlatın 
tavan artık görünmez olduktan 
yaşamaya elverişli çaputlarla 
sallandığım kundağı o evle birlikte 
yakın 

o ev ki 
hazzın yaşamın binbir örgüsü orada
orada tek bir tığ bir çift el 
el olmayan eller arasında 
kapılar ardında yanık bağır kokusu 
ve uzun mermer koridorlarında 
bir insan cümbüşü 

açmıyorum seslerden bir ses olmaya 
çıkmıyorum, hem çalmıyor kapım 
mahremiyetin bezeli kucağına bırakmasam da kendimi
çamur ağıyor suyuma 
bir hayat nasıl berkitilir daha başka 
bilmiyorum 

is ve ses bir tarafa 
gece bir kına yaşmağı gibi 
benim üzerime onların üzerine yüreğimize
iniyor ve indiği yerde 
ona bırakıyorum kendimi palas pandıras 
ah kendi yumağında debelenirken eprimek 
ilmeğin ucunu kaçırmak 

bana bir payanda da olsa gece 
bu is ve ses yırtıyor ondaki çılgın zarı
alıyor onu benden tan
ve her sabah çınara gelen atlılar 
beygirleri terli yorgun atlılar
koşumları gıcır gıcır atlılar 
sarıp tülbentlerle geceyi yüksünmeden
varmaya el olmayan ellerden
o tığ tutan eli bulmaya 

ve tan 
sızıyor gecenin çatlaklarından parıltıları
ve çocuklar bundan bölük pörçük uykuları 

ramazan arslan 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patladı Patlayacak Bir Kursak

-bir umudumuz kaldı elimizde  şimdi onunla ovuyoruz sancıyan yaşamı iftar sofralarında gül şerbetlerin yerini alan  fare kanlı asit, biliyorum bu bir çocuk yalanı baretli sarı yelekli bir kravat  vuruyor ilk malayı bu yalana iş bununla bitse iyi ki iş hiç bitmez nasırlara deva olamayacaksa nivea pijamalarıyla kızlar o dev aynasında  foşur foşur yıkayamayacaklarsa yüzlerini dove'la -iş hiç bitmez bir sabun köpürürken niçin şiir yazılmasın  çocuk kanları boğuyorken mürekkebi kağıdın bükülüp sonuna geldiği bu anda  bir şiir yalnayak fosfor göğün altında dimdik! kederlerine barkod vurulmuş dünyanın  balta girmemiş ormanları da kalmadı  burkukları saracak iprek kumaş yarayı sağaltacak hint yağı yani ki vurulduğumuzla kaldık bire on metre kare dükkan için birbirlerini vururken oğullar kızlar bir adam gecelerden kovulurken doğranırken şehrimizin takımı  kıraathanede olmadık laflarla kırkyıl kırkyıl arayı açarken ihtiyarlar çukurda tepinen çocuklar g...

Ben Dirimle Doğrulurken

Sis boruları ötmeğe başladı yavrular Şimdi oradalar - Aşk delice kımıldamalı yatağından Sen bir yıldız kaymasıyla yatağından Üstüne alevleri alarak Kemikli bir aşk gencinin kollarından tutarak Sen kanın damarlara tutunamadığı anlardan Beni karnınla Bir göz boğuşmasına daha kandırarak Bul içe kapanık hayvanlarımı yalvarmalarınla Üzülmüş Belki dünya ile horlanmışım Ansızın çık oradan görün orada Bu siyah basmış kara akar deme - Başka olmalı gövdemi denetleyişin                               aşka hazır olan ... LARDAN. OKADIN'lardan Halk aşksızsa sokaklar           banka dükkânlarıyla doludur Ellerimi kâlb olmayan sularla                 ıslamaya alışır o kızlar - işte artık kaçmak - işte durmadan karşımızdayken bile - - ılık e...

Kurnaz Bay Mistik

''Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. Küfreder. ‘Küfür ediyorsun!’ der. Müfteridir. İftiraya uğradığını söyler. Bay Mistik o kadar kurnazdır ki bu marifeti yüzüne vurulduğu zaman : “- İspat edin! diye böbürlenir. Çünkü Bay Mistik bilir ki, onun küfürbazlığını, müfteriliğini, jurnalcılığını ispat etmek için, şimdiye kadar yaptığı ‘polemik’leri teker teker, yeni baştan neşretmek lazımdır. (…) Halbuki bu yapılmaya değer bir iş değildir. Hem çok uzun sürer, çok yer tutar, hem de bilineni bir daha bildirmek gibi komik bir şey olur. (…) Dedim ya, Bay Mistik kurnazdır. Sahib-it-taktiktir. İşte yine bu kurnaz Bay Mistik’e ‘iftira?!’ ediyorum. Diyorum ki : Onun kurnazlığı bir fırıldağın kurnazlığı gibidir. Bir bakarsınız : hudutsuz mücerret ‘hürriyet’ taraftarıdır. Sonra döner, ‘disiplinli’ hürriyetten yana çıkar. (…) Bir bakarsınız : ‘izm’le biten her çeşit mefhumun düşmanıdır. Sonra döner, bazı ‘izm’li mefhumlara bağlanır. Babıâli caddesinde Kont de Larok gibi dolaşı...