bir sabana varmıyor mu ceyransız eviçlerinin hatrına düşen her hikayenin sonu ellerinde bir nacak yok mu artık dul saçları kınalı dizlerindeki ağrıyı hatırlamamaya çalışaraktan doğrulurken ilmek değişirken bugüne bir el olan kadınların anlatısında toprak kireç ve doğum sancısı yok mu hatırlıyorum bu komodini aynayı da ölü çoktan öldürülmüş bir yüze artık katlanamamanın kırçıl rengi aynada küçük sırça parmaklar bir taze sofranın akşam vakitlerin habercisi yolla büyüyen otobüsler şehir meydanlarında en olmayan bir duygu insan tabiatında acının umudun insanlığımızın ötesinde bir duyguya kiracı yolcu otobüsleri ve içinde taş yufka kömür mangal yolcu otobüsleri yol düşünce içine insanın değişir seher ve gurub vakti değişir şeritle birlik tütün saran el mavu direklere gerili telde bir yaşmak yuka kaplarda gurbet mayası tahammülfersa yüzlerde beliren nursel sana sana sana inanıyorum bir sac sıcaklığında yürek bir çeşme kurnasında dağ önlerinde dudakların o yorgun kıpraşında bana yüzler hatırl...
*hayır kalbim yorulmadım hayır hayır yıkıl daha..