Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İsmet Özel, John Maynard Keynes’ten Nefretimin Yirmi Sebebi

  1. Biz burada bin şu kadar yıl binlerce çocuk Ahrette buluşmacasına bahse tutuştuk Aşk dediğin değildiyse mastarların astarı Bahsin içine girmesindi ispiyonculuk Çocuktuk fide zehri açık adres saklı kın Kıyımızdan bizi seyretmeyi göze alanın Başını bulandırdık uçurummuşuz gibi Yıldırdık kim zapta yeltendi kanadı eli Sabah ışıdı ruhumuzda beliren ayıktırıcı açıyla Öğlenin esrimesiyle ruhun kurnasında burkulan İkindi vakti kurşun dökündüğümüz zaman Ruha su verilmiş gibi tam Ufacık bağrımızdan fırladı öteye Öteye ahrete mi? Uzağa şevk uyandıracak bir uzağa Orada cephemizde uf dedirtecek bir uzaklıkta ahrette mi? Vüs’atini kazanır kazanmaz bir alandan Bir oylumdan kazanır kazanmaz künhünü Döndü gerisingeri Dönüş o dönüştür Çocuğuyuz yaralardan berelere dönüşün Ötelerden çıkışın berileri yıkışın Bağrımız pişân sinelerimiz hıçkırıklı Neler neler kurutup bıraktığımız beden kıvrımlarında Sevinçten taştıkça yapmışız çocukluk heyecanıyla Sevinmese miydik? Taşmasa mıydık? Kırıp döktük Kıram...

Attilâ İlhan, Doktor Şandu’nun Esrarı

hayır 18 işimiz başka türlü bitmeyecek değil mi ki ben soğuk bir namlu gibi kuşkulu bir profil değil mi ki sen çıkıp çıkıp bir bıçak atıyorsun 12’den bırak öyleyse kısa devre yapsın johann sebastian bach bir kere de yalnızlığın trampetlerini dinleyelim şişedeki alkol iki ağır batarya tutar mı hiç belli değil. vurdukça vursa da yenilmeyiz avuçlarımızdaki portakal kokusuna değil mi ki ben nitrik asit terlemekteyim mendil mendil değil mi ki sen çıkıp çıkıp bir bıçak atıyorsun 12’den 18 seni yazdım küçük sezar gangster olmadan önce absent içip azar azar bir şiir gibi tamamladım çıkmamış çıkmayacak hiçbir yerde ne hoyrat kadınsın cam yeşili eteklikler giyen tıpkı o filmdeki gibi adını hatırlamadığım ne vakit bereni çıkarsan kıpkızıl saçların dökülür alnına hani bir telefonda kıstırmıştım sonu sıfırla biten seni küçük sezarın öldürüldüğü gece karanlıktan kapılar kırılmıştı sokak içlerine sığamamıştım açık saçık fıkralar anlatıyordun yine de. 18 seni yazdım niye yazdım bilmiyorum yeni kaşlar ...

Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur - Ece Ayhan

1. Şöyle böğürüyor bir kambur Kardeşler! Deniz geçen ahali! Erken kalkalım Köroğlunun koynundan biraz Kalender ilk vapurumuzdur Gidiyor yunuslarla yarışacak Üstünde nasıl geçirmiştir Geceyi iskelede tehlikeli denizin Gemi arslanı Bursalı bir anadır niçin Ölü çocuğunu nüfusa yazdıracak Niçin zurnalaşmış bir zurnacı Göndere çekmiştir kendini kıçta 2. Şöyle de böğürebilir bir kambur Öksüz çocuklar! Deniz cenazesi babalarınızın döşeğinden, peki yetimler pazen? Tabiatı eleştirmeyiniz sakın Kuş yapraklarını döktüğü için Dokunmayın çocuklara sabah sabah ulan! Loncaya yazılmadan Şairlikten kesilenler kolu! Hiç olmazsa kamburların ölümünü tabiattan bilmeyiniz 3. Vaktinizi alacak bir kambur Mor biletli yolcular! El değiştiren halk kartları! Ne kadar az yer kaplıyorsunuz Sırtını bacaya dayamış gece görevlisi bir ölü yıkayıcısının yorgunluğu akıyor Bilir misiniz kendisi yeryüzünden yanadır hayatta Otuz üçlerde sudan başlamış bir kan davası üzre ayakta bir laz oğlu Kasımpaşa zindanı...